Atatürk neden geometri kitabı yazdı? Atatürk’ün bilinmeyen geometri dersi anısı

Atatürk’ün matematik derslerinde çok başarılı olduğunu biliyoruz.

Her matematikçinin tartışmasız kabul edeceği bir gerçek ortadadır:
Hiç kimse haz almadan bir matematik kitabı yazamaz.
Öyleyse, Atatürk’ün onu büyük bir haz duyarak yazdığını söyleyebiliriz.

Atatürk’ün kişiliğini bilenler, O’nun matematikten neden haz aldığını kabul edeceklerdir.

Öncelikle, Atatürk yalnızca terim önermeyi amaçlamış olsaydı, bu işi neden kendi uzmanlık alanına giren bir alanda yapmadığını kendi kendimize sormak zorundayız. Örneğin, neden askerlikle, siyasetle, dil ya da tarih ile ilgili bir ders kitabı yazmamıştır?

Neden matematiği seçmiştir?

Söz konusu kitap, terim önermenin ötesinde iyi bir ders kitabıdır. Bu gün bile okullarımızda okutulan geometrinin esasını içermektedir. Bu kitabı yazmak, uzun bir zamanı ve zor zihinsel bir çabayı gerektirir. Kitapta geçen terimleri önermek için, sağlığı da bozulmaya başlayan Atatürk onca zahmete girer miydi? Terim önermenin daha kolay bir yolunu bulamaz mıydı?

Kitabın yazılış öyküsünü, olayın içinde yaşayan Agop Dilaçar şöyle anlatıyor:

“1936 sonbaharında bir gün Atatürk beni, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman’ın yanına katarak Beyoğlundaki Haşet Kitabevine gönderip uygun gördüğümüz Fransızca geometri kitaplarından birer tane aldırttı. Bunlar Atatürk’le birlikte gözden geçirildikten sonra, yazılacak geometri kitabının genel tasarısı çizildi. Bir süre sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu yapıt üzerinde çalıştı. Elinizdeki kitapçık bu emeğin ürünüdür.”

Dilaçar, Atatürk’ün bu kitabı yazış nedeni olarak, O’nun Türkçe matematik terimlerini üreterek dilimize kazandırma isteğini öne çıkarıyor.

Bu görüş, kuvvetle kabul edilebilir. Gerçekten, Geometri adlı 44 sayfalık bu kitapçıkta, bu iş olağanüstü yapılmıştır. Dilaçar, bu gün dilimize tamamen yerleşmiş olan açı (zaviye), artı (zait), bölü (taksim), düşey (şakuli), taban (kaide) gibi birçok terimin ilk kez bu kitapta önerildiğini söylüyor.

Kitabın ilk basımı 1937 yılında Kültür Bakanlığınca yapılmıştır. Üstünde yazar adı yoktur. Onun yerine, kitabın iç kapağında,

“Geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir.” notu bulunmaktadır.

Kitabın Atatürk tarafından yazıldığını Afet İnan da doğrulayarak diyor ki;

“Ben o günlerde İsviçre’de idim. Atatürk bana bir tane yollamıştı.”

Atatürk, 1937 yılında Sivas lisesinde bir sınıfa teftişe gider…
O gün sınıfta olan öğrenci ise yaşananları şöyle anlatıyor:

“Atatürk adı etrafında oluşan efsanenin etkisindeyiz.

Gözleri o kadar kuvvetli imiş ki Gözlerine bakan çarpılırmış. İlkin korka korka, gözlerine bakıyoruz. Çarpılmadığımızı görünce O mavi gözlere 45 dakika doya doya baktık.

Dersimiz hendese idi. (Yani geometri).
Atatürk dişçinin kızı Saadet’i tahtaya kaldırdı.
Geçen derste müselleslerin nasıl eşit sayılacağını okumuştuk.
Saadet, bunun için tahtaya iki müselles çizdi. Biz o vakit üçgene müselles derdik.
Saadet müsellesin kenarlarına ALFA, BETA ve GAMMA harflerini koydu.

Atatürk’ün birden kaşları çatıldı.
Saadet’e neden Yunan harfleri kullandığını sordu.
Saadet; “Hocamız böyle yazdı, Ben de onun için kullanıyorum” deyiverdi.
Matematik hocamız müdür Ömer Bey sınıfta idi.
Atatürk aynı soruyu ona sorunca Ömer Bey topu bakanlığa attı.
Bakanlık bir kitap göndermişti, Onda bu harfler kullanılmıştı.
Atatürk kitabı istedi o sayfayı buldu, yırtıp yere attı.
Sonra gidip parmakları ile Yunan harflerini sildi yerine “A,B,C” yazdı.
Bize; “Arkadaşlar Türk alfabesi matematik terimlerini de ifade etmeye yeterlidir.” dedi.
Aradan bir hafta geçmeden “A,B,C”li yeni kitabımız geldi.”

ATATÜRK’ÜN YAZDIĞI GEOMETRİ KİTABINDA DEĞİŞTİRİLEN TERİMLER

Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat yazdığı geometri kitabında değiştirilen terimlerin eskisi ve Türkçesi aşağıdaki gibi:

Osmanlıcası – Atatürk’ün önerdiği
Bu’ud – boyut
amûd – dikey
dılı – kenar
faraziye – varsayım
hat – çizgi
hattı munassıf – açıortay
hattı mail – eğik
kutur – çap
kavis – yay
kaaide – taban
kaim zaviyeli müselles – dikey üçgen
mekan – uzay
muhit-i daire – çember
mümâs – teğet
mustatîl – dikdörtgen
muhammes – beşgen
mecmû – toplam
mesâha-i sathiyye – alan
mahrut – koni
müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ – eşkenar üçgen
müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn – ikizkenar üçgen
murabba – kare
mümaselet – imsiy
müştak – türev
müsavi – eşit
muvazi – paralel-koşut
menşur – pürüzma
mukavves – eğri
muhit – çevre
nisbet – oran
nısf-ı kutur – yarıçap
re’s – köşe
re’sen mütekabil zâviyeler – ters açılar
satıh – yüzey
seviye – düzey
şâkulî – düşey
şibh-i münharif – yamuk
tenasüb – orantı
tamamlıyan zaviye – tümey açı
umumi totale – ökül küre – yüre
ufkî – yatay
va’zîyet – konum
veter – kiriş
zâviye – açı
zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan – iç ters açılar
zâviyetân-ı mütevâfıkatân – yöndeş açılar
zaviyei hadde – dar açı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir